İnsanı ve evlilik hayatını anlatan en güzel hikayeyi şimdi aşağıda sizlere aktaracağım. Bu hikaye evlilik hayatı üzerine kurgulanmış olmakla birlikte, bence yaşadığımız hayatın ta kendisidir. Hayata bakışımızın, yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen, her zaman pozitif olmamızın gerekliliğini bize gösteriyor. Önümüzdeki hayat, yaradan tarafından bir sınav şekliyle bize sunulmuş bir süreçtir. Bu süreç her şart içerisinde yaşanacak ve sonlanacaktır. Yaradan indinde, bir sınav şeklinde geçecek olan dünya yaşamımızın çözüm anahtarı da, beynimizle bize sunulmuştur.
Yani bizim anlayacağımız dille, kafayı çalıştıran, aklıselimine ulaşan, hayatını zehir etmeden yaşayacaktır. Yani kaderiniz beyninizin kullanım alanı içerisindedir.
Şimdi hikayemize geçelim.
Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi.
Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa da, evlenmeden önce sık sık birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüşlerdi.
Ama şimdilerde küçük bir söz, ufak bir hadise aralarında orta çaplı bir kavganın çıkmasına yetiyordu. Bir akşam oturup ilişkilerini gözden geçirmeye karar verdiler. Her ikisi de boşanmayı istememekle beraber işlerin böyle gitmeyeceğinin farkındaydılar.
Erkek “Aklıma bir fikir geldi” dedi. “Bahçeye bir ağaç dikelim ve eğer bu ağaç üç ay içinde kurursa boşanalım. Kurumaz da büyürse bunu bir daha aklımızdan geçirmeyelim. Bu süre içinde de ayrı ayrı odalarda kalalım.”
Bu ilginç fikir hanımının da hoşuna gitti. Ertesi gün gidip bir meyve fidanı aldılar ve birlikte bahçeye diktiler.
Aradan bir ay geçti. Bir gece bahçede karşılaştılar. Her ikisinin de elinde içi su dolu birer bidon vardı.
Saygılarımla
Nazmi SÜLDÜR





















YORUMLAR