Dün düşündüklerim, bu gün düşünüyor olduklarım, yarın düşüneceklerim hiçbir zaman değişmeyecek, oysaki değişmesini ne kadar çok isterdim. Her yeni güne dünden daha farklı olacağı ümidi ile uyanıyorum ama maalesef hep aynı. Toplum olarak bilgi üreten değil bilgi tüketen bir toplum olmuşuz, artık bir konuda bilgi edinmek istediğimizde hemen bilgisayarın tuşuna basıyoruz anlık olarak öğreniyoruz ve hemen unutuyoruz.
Basın günlük ihtiyacımız olan güncel bilgileri de anında bize ulaştırıyor. İşte bu yüzden herkes eğitimli herkes okumuş öğrenmiş vaziyette kimse cahil falan değil. Kimisi kendisinin, çıranın ışığında okuduğunu benden daha eğitimli ve kültürlü olduğunu söylüyor. Kimileri de kendisinin bir yerlerde makam mevki sahibi olduğunu, oralara yatarak değil tırnaklarıyla kazıya kazıya geldiğini, çok zor şartlarda okuduğunu, gece sabahlara kadar neredeyse binlerce ansiklopedi okuduğunu bu yüzden benden daha kültürlü olduğunu söylüyor. EYVALLAH sonsuz saygı duyuyorum, her kim birisine bir harf öğretmişse, herkim birisinden ya da bir yerlerden bir harf öğrenmişse ben onların önünde saygı ile eğiliyorum. Belki onlara değil ama onların öğrendiği bir harfe saygı duyduğum için. Artık günümüzde her yerden her şeyi öğreniyoruz.
Ama maalesef bazılarımız topluma saygıyı öğrenemiyoruz. Bana geçmiş yıllarda önemli bir makamda görev yapan bir büyüğüm aynen şöyle söylemişti. “ Oğlum, bir insan bir yerlerde büyük bir makam sahibi olabilir, hatta dünyaya hükmede bilir, ama insan olamaz. İnsan olmakla okuyup makam sahibi olmak çoook farklıdır, onun için sen gönlünü ferah tut sen doğru olanı yap, seni tanımasalar da dürüst olanlar hep senin yanında olacaktır, kimse olmasa bile Allah dürüst olanlarla beraberdir “ demişti. Ben bu sözü hiç unutmadım unutmayacağımda, dürüstlüğüne en çok güvendiğim insanlar bile daha yola çıkmadan beni terk etseler dahi ben olabildiğimce dürüst olmaya çalışacağım. Tamam, şunu kabul ediyorum ben bir insanda arandığı kadar dürüst değilim, ama hiç olamazsa dürüst olmanın, olabilmenin mücadelesini veriyorum. Ya bazıları ne yapıyor onlarda dürüst olmamak için ellerinden gelen neyse yapıyorlar. Allah bana sabır ve azim versin onlara da akıl versin demekten başka bir şey düşünemiyorum.
Hemen şunu söyleyeyim. Dürüst olma yolunda verdiğim mücadelede şahsıma yapılan haksızlıklar yapanların yanına kar kalmadı, mutlaka onlar yasalar önünde toplum vicdanında hak ettiklerini aldılar. Şimdi buradan, şahsıma çok ünlü birinin yaptığı haksızlığı anlatmak isterim, ama belden aşağı vurma diye tabir edilen durum söz konusu olacağı için şimdilik susuyorum. Zamanı geldiğinde o şahsın bana neler yaptığını benim mahkemede beraat ettiğimi, beraat etmeden önce şahsıma o şahıs hakkında tazminat davası açmamam için nasıl yalvarıldığını, şimdi o şahsın kendisinin yargıya benim için yaptığı suçlama ya benzer bir durumla suçlanarak düştüğünü elbette ki anlatacağım.
Hiç kimse kendini Allah tan, toplum vicdanından ve adaletten üstün görmesin, ALMA MAZLUMUN AHINI ÇIKAR AHESTE AHESTE sözünü kimse unutmasın. Okumuş bu ülkenin bir yerlerinde bir makama gelmiş olabilirsin unutma seni o makama getiren rabbim senden daha büyüktür. Kimseyi hakir görme kimseye tepeden bakma ki seninde tepende Allah var.
Kısaca şunu söylemek isterim. Bazı arkadaşlar yazdığım yazılara bakarak siyasi görüşüm hakkında yargıladıkları oluyor, sizi temin ederim ki hiçbir siyasi görüşü temsil etmek ya da onları savunmak adına yazmıyorum sadece doğrusunun öyle olduğunu ya da öyle olması gerektiğini düşündüğüm için yazıyorum. Her insanın siyasi görüşüne saygım var. İnanırsınız ya da inanmazsınız, tamamen sizlerin takdiridir saygı duyarım. Tek gayem tek amacım insanlara gücüm yettiğince aklım erip, sağlığım el verdiğince hizmet etmek, her zaman söylediğim gibi kimseye saygısızlık etmeden kimseyi incitmeden topluma hizmet edebilirsem bundan sadece ve sadece mutlu olurum. Bu da böyle biline.
Saygılarımla
YORUMLAR