Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Gazete32 Whatsapp İhbar
İsmail Aslan
İsmail Aslan

Beklentilerimiz-karşılaştıklarımız

Ülke genelinde 15 milyon Isparta’da 80 bine yakın öğrenci 2010-2011 eğitim öğretim yılına merhaba dedi…. 3 ay süren yaz tatilinden sonra öğrencilerimizin daha derli toplu ve heyecanlı bir şekilde okullarına, arkadaşlarına kavuşmaları elbette önem arzeden bir olaydır. Ancak daha ilk gün ve saatlerden itibaren;

Kılık- kıyafet, söz ve davranışlarında, sokağın çirkin unsurlarına özendiklerini ve uyguladıklarını yeniden görmeye başladık ve üzüldük.

Çocuklarımız ve gençlerimizde; başıboşluk, boş vermişlik, dikkatsizlik, saygıda, sevgide ve hoşgörüde kusurlu davranmak, zararlı alışkanlıklara yönelme ve en önemlisi de sadece kendini, kendi meşguliyetini, kendi tercihlerini öne çıkararak diğerlerini dikkate almamak, görmezden gelmek ya da görmemek…gibi yanlışlıklar doğru gibi tüm ortamlarda sergilenir oldu.

Cep telefonu bağımlılığı, aynı zamanda radyasyon bağımlılığı da, maalesef her mekânda çocuklarımızı esir almış durumda. Cep telefonlarını ellerine yapıştıran öğrencilerimizin tüm melekeleri ve dikkatleri orada yoğunlaşıyor. Şaşı bakan, yamuk yürüyen, diğer insanlara çarpan, trafikte tehlike oluşturan, sınıfta dersi aksatan,teneffüste yorgunluğunu arttıran;yemek masasında,kır gezintisinde,düğünde,eğlencede,grup halinde birlikte yürürken ve otururken konuşmak yerine cep mesajları ile haberleşenler…Bizim çocuklarımız. Geleceğimizi onlarla kuracağız. Onları, güzel özelliklerle donanımlı olarak yetiştirmek, en önemli görevlerimizden daha da önemlidir. Onları şu anda ve gelecekte zarar görecekleri tehlikelerden de, korumak durumundayız.

Bilgi, kültür, medeniyet değerleri, milli, manevi, ahlaki değerlerimiz, tarih ve coğrafya bilgisi; saygı, sevgi, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, iddia, ideal ve hayaller; dürüstlük, çalışkanlık ve başarı…gibi güzellikler,onların olazsa olmaz özellikleri olmalıdır. Aynı zamanda çağdaş değerler ve teknoloji ile de tanıştırmalıyız. Ama teknolojinin esiri olmalarını da engellemeliyiz.Onlara teknolojiye hükmedebileceklerini anlatmalıyız.

Çocuklarımız ve gençlerimizde kuralsızlığı tercih etme alışkanlıkları; göz yumdukça, müsamaha gösterdikçe, müdahalede geç kaldıkça yaygınlaşıyor ve onların karakteristik özelliği haline geliyor. Bütün unsurlar; aile, okul, öğretmen, öğrenci, güvenlik ve sosyal çevre el birliği ve gönül birliği yapmadıkça olumsuzluklar yaşanmaya devam edecektir.

Son yıllarda, arkadaşlık ilişkileri, menfaatler ölçüsünde önemsenir oldu. Gerek çocuklarımızın donanımındaki ihmallerimiz, gerekse onları hak etmedikleri özgürlükleri sınırsızca kullanmaya yönlendiren program ve diziler bu sonuçları doğurdu. Sahi; okulla, öğrenciyle, öğretmenle ve okul ortamında eğitim- öğretim hedefleriyle çelişen uygulamalarla söz ve davranışlarla, kılık ve kıyafetle ilişkilendirilemeyen dizi yok gibi. Anne-baba ve ebeveynlerin yetersiz kalan tavsiyeleri ve tedbirleri çocuklarımızı da velileri gibi “dizi kolik” yaptı. Bayanların kışlık giyeceği çizmeler, “Bihter Çizmesi” diye markalaştırılmadı mı? Ve bayanlarımız enine-boyuna düşünmeden Bihter gibi giyinmedi mi?

Her nedense onarılması imkansız tercihlerimiz ve telafisi mümkün olmayabilecek özentilerimiz var . Sadece görmekle uyguladığımız, alışkanlık haline getirdiğimiz vaz- geçilmezlerimiz var.

Çocuklarımızdan bazıları; eğitim-öğretim, ders çalışmak, kurallara uygun giyinmek yerine, şu sıralarda moda olan söyleyişiyle “ sevgili değiştirme” yarışındalar. Ve bu anlayış, küçük yaş gruplarına kadar yaygınlaşmış vaziyette. Asıl dikkat çekilmesi gereken bir nokta da, öğrencilerin sokaktakilerle ilişkileri. “Sınırsız Özgürlük” adı altında sergileniyor, bunlar…

Sokakların çirkin yüzünün; çocuklarımız ve gençlerimize zarar vermesine anne-babalar, okullar, öğretmenler, sosyal çevre, sivil toplum kuruluşları, görsel ve yazılı basın… mutlaka engel olabilecek tedbirleri almalıdırlar. Yanlışların hayat felsefesi haline getirildiği bir toplumu hayal etmek bile istemeyiz değil mi?

Bu sıraladıklarımız; taban tabana zıt; iyilik, güzellik, sevgi, saygı, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışmayı yaşayan ve yaşatan, kurallara uyan, kimliğine ve kişiliğine zarar verecek unsurlarla mücadele eden dürüst, çalışkan ve başarılı çocuklarımız ve gençlerimiz elbette ki yanlış yapanlardan daha fazla. Onları alkışlarla tebrik ediyoruz.Yanlış yapanların da, zamanla güzel özelliklere uygun olarak, toplumda yerini alacağına dair umutlarımızı yitirmemeliyiz.Sadece keşke demek zorunda kalmamaları için çaba harcıyoruz.
Bütün çocuklarımızı ve gençlerimizi seviyoruz, onlara güveniyoruz. İyinin, güzelin faydalı; kötünün, çirkinin zararlı olacağını öğrenmeleri hepimize mutluluk verecektir.

Tüm öğrencilerimizin, gözlerinden öpüyor,başarı dileklerimizle, geleceğe emin adımlarla yürüyecek güç ve bilgiye ulaşmalarını temenni ediyoruz….

Saygılarımla………….

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER