
Yunanistan da yayınlanan, saygın gazetelilerinden “Kathimerini” gazetesinin bir yayınını Osmanlı Torunlarından, Selanik bölgesi turizm temsilcisi Kesinya (Kiraz ) Kestenoglu bir e- maille ilgimi çekecek not göndermişler sağ olsunlar. Sizlerle de kısaltarak paylaşmak istedim.
Selçuklu, Hamitoğulları ve Osmanlı yönetimleri süresinde Eğirdir Pisidia ı (Nis, Nislides), adasının yönetimlere artı değer, Gayrimüslim ve Müslüman halka refah katan ekonomik açıdan en verimli bir ada olduğu Ispartalı Rum torunların ata notlarına dayanarak bir övgü yazısı şahsımı doğrusu sözlü tarih bilgilendirmesi yönüyle memnun etti.
Özellikle Eğirdir Nis Ada da: Rum ve bir-iki de Ermeni Ortodoks topluluğu dokuma, tuzlama ve taze balık üretimi, dülgerlik, taş işçiliği (İnşaat), bölgeyi hitap eden Jimnastik okulu, panayır pazarcılığı, taş baskı yazmacılık, bay-bayan moda elbise dikimi, gelinlik oya sanatı üretimi gibi dallarda üstünlükler yıllarca devam eder.
1924’den geriye doğru üç yüz yıl daha da Rumlarla Müslüman halkı arasında belirginleşen bu kardeşlik bağı maalesef 1922’den sonra bir büyük ekonomik güçlülük, hoşgörü anlayışı sönükleşmeye başlar.
Ada, Sparta idaresine bağlı Egirdir (Prostainna) şehri ve halkı çok güçlenmiştir. Bundan dolayı da Eğirdir şehri birçok uygarlığın başşehri olabilmiştir.
“Birçok tarihçi, bu şehri, aynı adı taşıyan gölün kıyısında, son derece iyi tahkim edilmiş bir şehir olan antik ile özdeşleştirir” diye kitaplarına yazabilmişlerdir. Daha da: Eğirdir arkeolojik yapılan kazılar sırasında bulunan, üzerinde PROSTANNAION yazısı bulunan bir sikkeye göre Eğirdir ve Nis adanın bölgede çok çok eski bir tarihi geçmişi olduğunu da söyleyebiliriz.
Yunanistan’ın çok okunan “Kathimerini” gazetesinde: ” Eğirdir şehri, dünyanın en güzel göllerinden biri olarak övgüyle bahsedilmekte. Tabi günümüzde ise Dünya İklim Krizi nedeni, bilinçsiz, hoyratça su kullanımını ve göl’ ün bugünkü halini görseler ne derler? “Güzelim Eğirdir gölü hor kullanma, iklim karmaşası nedeniyle insanlardan kaçıyor” derlerdi.
Anadolu Rum Hristiyanları Nis’te yaşamışlar. Hz. İsa’dan altı yüz yıl sonra Kıbrıs’tan Ada Nis’e gelen Kıbrıs Rumlarının papazlarından Nislides (Nis-Yeşil Ada) adlı kişinin adıyla bugün de bu adla anılmaktadır. Isparta Başpapazlarından Metropolit (Ispartalıların Pekmezci papaz dedikleri Papaioakeim Pesmatzoglou’ nun el yazma hatıralarında bu bilgiler yazılı.
1402 yılında Timur’un Eğirdir’ i, kaleyi, Nislides adasını alması sonucu doğdu. Türk Kumandan Timur Ada içindeki üç kiliseden birisi olan kız kilisesini Kız Camisi olarak değiştirir. Yalvaç ‘tan Göynücek göçer Yörük-Türkmen Yörüklerini Ada Nis’e yerleştiren Timur’dan hemen sonra Isparta-Sav obasından gelen birkaç hafız sayesinde Ada Nis’ deki şaman Türkler Müslümanlıkla tanışır.
Avrupalı araştırmacı gezginlerin yayınladıkları gezi anılarında: (Konstantinos Lameras’ in 1700’lü yıllarda Eğirdir Nis Ada’ deki Rumların sayısı 680′ miş.
Osmanlı döneminde Isparta bölgesi Pisidia Metropolitliği ve Başpiskoposluk notlarından 132 Hristiyan ailesin olduğu dört ailenin Müslümanlıkla tanıştığı not düşülmüş. Ada yönetimi kendi aralarında üçü ada Müslümanlardan, dört ada Rumlarından olmak üzere Eğirdir şehrinin 12 üyeli seçilmiş meclisi (Itare Azası) adanın yönetiminden sorumluydu.
1923’e kadar adada sosyal ve kültürel gelişmişliğe damga vuran Rum topluluğu Ada Müslümanlarıyla Eğirdir halkı arasında yüzyıllarca hiçbir sorun olmamıştır.
Nis Ada Müslümanlarından Çakal Hüseyinler sülalesi, Emiralioğulları, İzmir’ li Mehmetler, Zilli oğlular, Köseler ile Ada Rumlarından: Ballioğlu Derefnos ailesi, Ada Ermenilerinden İlyeoğlu Betros ailesi ile Kostantioğlu Möysü ya da Musa papaz ailesinin dokumaları 1990’larda Eğirdir Punar pazarında kapışılan bezler oldu.
Kurutulmuş, tuzlanmış balık, meyve, baklagiller ve tahıllar olmak üzere, güherçile, halı ve tarım ürünleri ile bina, taş ustalığı, hamur işleri (Fırıncılık) konusunda yoğun bir ticari faaliyetler yıllarca devam etmiş. Bazı Ada Rumlarının Gelendost Yenice, Avşar, Barla gibi yakın köylerinde arazileri olduğu da yine Başpapaz’ in çzel notlarından okumaktayız.
Hemen hemen ada Hristiyanların ana mesleği güherçile ve halı üretimi ve bölge ticaretini elinde bulundurmasıdır. Basit tezgâhlarda dünyanın en güzel yünlü, ipekli, pamuklu kumaş, astar, kaput kalın çuha, aba kumaş üretimi ile Halı en az bir tezgâhı olmayan neredeyse hiçbir ev yoktu 1850’lerdeden 1918’e kadar.
Araştırma: Bayram AYGÜN 20225-Isparta





















YORUMLAR