Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet İslami

VARAN RAMAZAN NAME YİRMİ ÜÇ VE TAKDİRNAME

TÖVBE VE UYULMASI LAZIM
KAİDESİ

Tövbe edildikte uyulması lazım olan ki; Tövbe-i Nasuh- yani bırakılan bir şeyin ilelebet ele alınmaması ve alınmasının düşünülmemesi farz olan ameldir. İşte bu ameli irtikap etmeğin en bariz vasfı, kabri önünde görüp daima ölümü düşünmekten hali kalmamaktır. Bu sebepten dolayıdır ki: sadatı kiram efendilerimiz, bu yolu tutturabilmek kastıyla ölüm rabıtası yaptırırlar.Nice allemei cihan hazeratlarından kimseler ki: Hanelerinde toprağı kazarak kabir, “burası benim kabrim” demişler ve daima kefeni hatırlatan beyaz gömlek giymişler ve kazdıkları toprağın içine yatıp, “Burası senin kabrin, Toprağın soğukluğunu duy” demişler, karanlığı görüp sıkıntısını anlamak için de aile efradına, kabrin üstünü kapattırıp ölüm rabıtası yapmışlardır. Nakşibendîlik’teki ölüm rabıtası insanı gafletten uyandırıp, ahreti hatırlatır.

Bir zat Veysel Garani hazretlerinden nasihat istedi. O da: “ Yatınca yastığının altında ölümü, kalkınca karşında ölümü düşün.” Buyurdu.
Günaha dönmemeğin tek çaresi, yani tevbeye sahip olmağın tek çaresi, her hal ve ahvalde ölümü düşünüp onu bir an bile olsa unutmamaktır. Peygamber (S.A.V) efendimiz: “Allahım bir an bile beni nefsimle bırakma” buyurduğu bildirilmektedir. Kabri seyran tepesi olarak değil de ebediyete açılan yolda istirahate ayrılan bir mekân olarak müşehade etmeli/edilmeli ve ibretlerle teşni bir kervansaray tahayyül edilmelidir.

BİRDEN BİRR’E
Yine efkârlandım derinden derin,
İzinden ayrılmam Yüce liderin.
Ravza dan beklenen mesut haberin,
Müjdesine canı feda ederim.

İyilikler İSLÂM’a has düsturdur,
Üç güzeli inkişafa koşturtur.
Çakar almaz konuanı susturtur
Gönüllere feyiz verir Ramezân.
“Yatsı namazını cemeatle kılan kılan, gecenin yarısına kadar
ibadet etmiş, sabah namazın cemeatle kılan gecenin tamamını
ibadetle geçirmiş sayılır.” (Hadis-i Şerif. Sahih-i Müslim)

MUHTEREM ÜSTAD M.D. SİLLELİ’NİN
SERDETTİĞİ ON KIT’ADAN MÜTEŞEKKİL
OLAN DÜNYA ZALİMLERİ İÇİN SON AĞIT
ADLI ŞİRİNE BENDE ONALTI KIT’ALIK ÖN
ÜĞÜT İLE TAKDİRNAME YOLLUYORUM

Üstadım mademki lûtfedip sordun
Sorduğuna cevab Ramazan yası
Birleşerek, uhuvvetle diyordun,
İSLÂ M’dan silelim bu kiri, pası.

Selâmün aleyküm Arakan’daki,
Budiste rest çeken, ruha candaki,
Bir leş miş illetler, öbür yandaki,
Zehir ikram eder elinde tası.

Evet, evet herdem ölüm kusuyor,
Leş düşkünü o illetler susuyor.
O yaktığı kor’a kendi basıyor,
Necaşi’nin değilmiydi orası?

İlk hicreti sehabe-i güzine,
Kervan kurdular düzine düzine,
Somali’nin fer gelince gözüne,
Sürme oldu Arakan’ı, Burma’sı

Kimliğimizi tesciller anası,
Kazıklı voyvoda deli danası,
Memillerin yaktıkları kınası,
Diyerek saklar ‘hasların hası!’

Susturamaz bizi sustasız surat,
Çünkü gözlerindedir kara Murat.
Muhammed Yunus’un geçtiği Fırat,
Coşturuyor şehidler nehri Nas’ı

Ramazan’ın rahmetidir sıcağı,
Selim akıllara ana kucağı.
Dönmelerin, fanustur olacağı,
Ez Budizm’i, olsun ayak kirası.

Sizi yalnız bırakmadık, sessiziz,
Emin olun zulme karşı biz siziz.
El tırnaksız, çenede boş, dişsiziz.
Zurnanın zırt dediği yer orası.

Tefsiz oynatırlar piyonlarını,
Devşirmeler över yalanlarını.
Gayzı fitne olan beyanlarını.
Alkışlıyor salomanya teres’i.

“Ehl-i küfür tek millettir” buyurur.
Kurbağalar köstebeğe duyurur,
Ceylân bile batıl-hakkı ayırır.
Münkirin vatanı siccin deresi.

Kulluğun belgesi zulüm dediğin!
Mücâhide düğün, ölüm dediğin.
HAKK’tan emânettir gülüm dediğin.
Dökülen kan rahmetinin şırası.

Birleşmiş milletler, bir leş’miş Yâ-Hû.
Akan kanım gözlerinde kirli su.
İşleri İSLÂM’a kurmaktır pusu.
Bedende göz varsa göster, neresi?

Mezalime karşı, mazlumu perde,
Eyleyenden, devâ vardır her derde,
Oldurunca olmayanı, kaderde,
Böyle yanar, ketumların çırası.

Bir leş miş! İlletler nerde olacak?
Kemik mi: Afrika da, kucak, kucak.
Yalamaktan sanki, fırsat bulacak?
İşte bunlar beş boynuzun firesi.

Hurdaya çıkacak çok var daha çok.
Semer alınınca, bak sırmada yok.
Yoldurduğun kökü birde kendin sök,
Dersin amma o ister diş kirâsı.

Silleli sen ağla, ben güleceğim!
Zannetme bu kana üzüleceğim!
Tamu’daki köşkte büzüleceğim!
İSLÂMİ’ye görünenler darası.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER