Bu sabah Rusya’da neredeyse tamamı devletin kontrolündeki televizyon, radyo ve yazılı basın Türkiye karşıtı propagandanın dozunu bir parça hafifletmiş görünüyor. Bu arada, Rusya’da bağımsız yapan Eho Moskvi radyosunda yayınlanan bir tartışma programında dinleyiciler arasında anket yapıldı.
“Türkiye cezalandırılmalı mı” sorusunun yöneltildiği dinleyicilerin yüzde 63’ü “Hayır” yanıtını verirken, yüzde 37’sinin cevabı “Evet” oldu.
Sabah saatlerinde krizle ilgili Ruslar tarafından öne çıkarılan iki önemli haber vardı. İlki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Suriye’ye konuşlandırılan S-400 füzeleri bir Türk uçağı vurursa bunu ülkemize saldırı sayarız” sözleri. İkincisi ise Genelkurmay Başkanlığı’nın dün akşamdan itibaren Suriye üzerinde savaş uçaklarını uçurtmayı sonlandırdığını açıklaması.
EKONOMİK YAPTIRIMLAR İKİNCİ PLANA GERİLEDİ
Dün konuşulan Rusya’nın Türkiye’ye uygulamaya hazırlandığı ekonomik yaptırımlar meselesi sanki ikinci plana itilmiş gibi görünüyor.
Bu arada, Rusya’da belki de yegâne bağımsız yayın yapan “Eho Moskvi” (Moskova’nın yankısı) radyo istasyonunda, Rus cephesinden şahin ve güvercin görüşlü kişiler, bir tartışma programına katıldı.
Güvercinler cephesini siyaset bilimci Stanislav Belkovski temsil ederken, şahin cephesinde Rusya parlamentosu alt kanadı Duma’nın Uluslararası İlişkiler Komitesi’nden Leonid Kalaşnikov vardı.
PUTİN YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARDI MI?
Belkovski’nin görüşü şöyle: “Rusya’nın Türkiye’yi hedeflediği gibi verimli cezalandırması mümkün değil. “Türkiye bunu niye yaptı” meselesine gelince… Amaçları Rus Kara Kuvvetleri’nin ülkeye girişini önlemek ve aynı zamanda NATO ile Rusya arasında IŞİD’e karşı işbirliği yapılmasını önlemek olabilir. Yalnız şunu net biçimde anlamamız gerek. Rusya sıraladığı yaptırımları uygulamaya kalkıştığı an Türkiye boğazları kapatır. Peki, Putin bu krizden ders çıkardı mı? Çıkarmadı gibi görünüyor. Çünkü Rus uçakları Türkiye’nin “Orada bizim soydaşlarımız yaşıyor” dediği Suriye’deki Türkmenlerin üzerine bomba yağdırmaya devam ediyor. Ekonomik yaptırımlara gelince, Türkiye’ye zorluklar çıkarabiliriz, ancak büyük kötülüğü kendimize yapmış oluruz.”