CHP’de yenilikçilerle ulusalcılar arasında yaşanan ve İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in sözleriyle zirveye çıkan tartışma sürerken, siyasi kulisler bomba bir iddiayla çalkalanıyor.
İddiaya göre, Yeni CHP yönetimine mesafeli duran bir grup ulusalcı milletvekili, partilerinden istifa ederek Meclis’te İşçi Partisi (İP) adına grup kuracaklarmış. Ne diyelim İP’ini koparan siyasetçi olursa olacağı bu. Şunu hep merak etmişimdir. Sen karşı olduğun bir partiye niye girersin, neden o partiden vekil seçilirsin ve sonra parti tabanından aldığın oylarla vekil olursun, sonra gider bir başka partiye geçersin. Bunun bir yaptırımı olmalı. Siyasette bir parti içinde bir yere gelenler istedikleri zaman o partiyi bırakıp başka partiye geçememeli.
Milletin durduğu yerde durmayanlar, millete karşı iş yapanlar kendilerini ve bulunduğu yerleri yenilemeyi bırakıp millete kulak vermeliler. Türkiye’de milletin, askeri vesayetin ve küresel sistemin vesayet güçlerinin karşısında kimi görürse ona oy verdiğini unutanlar asla başarılı olamıyorlar, olamayacaklar. Türkiye anadil” derken bazıları milletin anlamayacağı dileden konuşmaya inatla devam ediyor.
Türkiye’de kuvvetler ayrılığı konuşulurken, CHP’nin anladığı kuvvetler ayrılığı ise; deniz. Kara ve Hava kuvvetleri oldu hep. Bugün gelinen noktada ise CHP’ye karşı en yüksek sesten seslenen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ hafta sonu Isparta’ya gelmiş CHP için ağır söylemlerde bulunmuştu.
Peki ne demişti Bozdağ: “(Bu ırkçı düşünceye bizim çatımızın altında yer yok) der, istifa etmiyorsa disipline sevk eder, ona ceza verir. Öte yandan Hüseyin Aygün diye biri çıkıyor, terör örgütüne misafir mi oldu, misafir mi edildi bilinmiyor, terör örgütünü öven yaklaşımlarda bulunuyor. Peki senin tavrın ne- Partinin bir programı varsa bu parti teröre karşı, ırkçılığı karşıysa teröre karşı sempati besleyenlere de bir duruşunun olması lazım. Kabul edilemezden öte bir görüş var mı, yok. Bu görüşler CHP’nin zihniyetinde genetik kodlarında olan görüşlerdir. Milletten korktukları için kabul edilemez diyorlar, ama kendi tabanlarının bir kısmından çekindikleri için de adım atamıyorlar. Irkçılığa karşıysanız ırkçılarla aynı çatı altında bulunmamak lazım.
Biz milletin kabul etmeyeceği bir yaklaşımı benimsemeyeceğimizi söyledik. CHP’nin yapısı içinde ırkçılık maalesef eskiye nazaran daha da güçlü bir hale gelmiştir. Bir yandan ırkçı, bir yandan teröre sempatiyle bakan bir yaklaşım var. Şimdi biz de şaşırdık.”
CHP’nin takiye siyasetinden vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Bozdağ, birkaç ilde çarşaflı hanımefendilere rozet taktıklarını, daha sonra ise başka bir yerde kadın kollarının çarşafları ayaklar altına alıp protesto ettiklerini anlattı. Bu davranışlardan hangisinin CHP olduğunu soran Bozdağ, “Çarşaflı hanıma rozet takan mı, ayaklar altına alan mı CHP- Siz kişilerin söylediğine değil, yaptıklarına bakın. Bunların yaptıkları hakarettir, saygı değildir. Takiye anlayışı CHP’nin bugünkü yönetiminin prensibi haline gelmiştir” dedi.
Tüm bunlar konuşulurken CHP içinde sözde ulusalcı bir grup partisinden ayrılarak İP adına grup kuracaklarmış. Peki grup kurmak istedikleri partini genel başkanı kim? 30 bin canın katili bölücübaşı Öcalan’la 1989 Ekim ayında ve 1991 Nisan ayında Abdullah Öcalan ile iki kez görüşen Perinçek, o zaman İP Genel Başkanı değil, 2000’e Doğru dergisinin Genel Yayın Yönetmeni idi. 2000’e Doğru dergisinin genel yayın yönetmeni iken Apo görüşmeye gidenler röportaj için mi gitmişti yoksa başka çıkarlar için mi?
Şunu anlamak biraz zor. CHP içinde terörizm ve Kürtçülük söylemlerine karşı parçalara bölünenler,şimdi kimin çatısı altında grup kuracak? ETÖ davasından tutuklu bulunan kişinin çatısı altında. Hani nerde kaldı teröre karşı durmak. Yapılacak bu çalışma ile BDP’nin ve terörün meclisteki eli mi güçlendirilmek isteniyor?
Peki grup kurmak isteyenler kimler?
Birgül Ayman Güler, Emine Ülker Tarhan, Haluk Koç, Deniz Baykal, Prof. Dr. Süheyl Batum, Prof. Dr. Nur Serter, Prof. Dr. Rıza Türmen, Ayşe Nedret Akova, Bihlun Tamaylıgil, Tanju Özcan, İsa Gök, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Güldal Mumcu, Ali Rıza Öztürk, Dilek Akagün Yılmaz, Muharrem İnce, Faruk Loğoğlu, Osman Korutürk, Ömer Süha Aldan, Osman Kaptan, Gürkut Acar, Arif Bulut, Yıldıray Sapan, Metin Lütfi Baydar.