Çarşamba Pazarı

Geçtiğimiz gün eski Çarşamba pazarı civarına işim düşmüştü. Arabamı yol kenarına bırakıp, dükkâna doğru ilerlerken senelerdir inşaat olarak bekleyen ucubeye gözlerim takıldı. Çok geniş bir arazi üzerine oturan binalar derin bir sessizlik içinde bekliyordu. Etrafta telaşla koşuşturan insanlara inat bölge derin bir boşluğu yaşıyordu. Düşünceler içinde alanın eski günlerini hatırladım.
Eski köy garajı olduğundan gece geç saatlere kadar ilçelere-köylere giden minibüsler, araçlara binmeden önce son alış-verişlerini yapan insanlar, kasaplar çarşısı, yemciler ve meşhur Çarşamba pazarı alanı gözümde canlanırken acı ile yutkundum. Bu bölge şehrin tam ortasında hayat kaynağı gibiydi. Belediye yeni bir planlamayla bölgeyi yıkıp yeniden yapacağını söylediğinde, acaba doğru mu duyuyorum diye şaşırmış, inanamamıştım. Hazırlanan projeye göre güya alta doğru beş –altı kat inilecek, büyük bir otopark ve Pazar alanı ile birlikte yeniden yapılacaktı. Şehrin bu en büyük ve canlı pazarı karaağaç mahallesine taşındı, daha doğrusu yer gösterildi, âmâ hiçbir zaman eski günlerini göremedi. Yine köy garajı için şehrin altında geniş bahçeler içinde yer gösterildi, ama sürekli insan hareketini kaldıracak yer olmadığından insanımız çok sıkıntı çekti, halada çekiyor. Bunların hepsine geçici bir süre diye bakıldı, ama on beş-yirmi senedir yerine yapılan inşaat, bir türlü bitirilip hizmete açılamadı. Fikir babası bir daha seçilemeyince, yerine gelen ihanet bölgesi diyerek inşaatı durdurdu, üçüncüsü planda değişiklik istedi, derken olan Isparta insanına oldu-oluyor. Ama haberiniz olsun fatura hala belediyeye kesiliyor, konuyla ilgili konuşmaları ve komplo teorilerini duysanız şaşar kalırsınız. Buna rağmen kadar önemli bir bölge art arda yapılan hatalarla kararsızlık denizinde bocalıyor.
Bu işte sorumluluk Isparta’yı yöneteceğim diye öne çıkan insanlardadır. Bu şehri bu kadar seven insanlar varken, bu kötülüğün yaşanılıyor olması inanılacak şey değil, ama yaşanıyor. Firma krizde laflarını hiç kullanmayın, kendinizi yormayın, çünkü halk sorumlu olarak belediyeyi biliyor. Fazla söze gerek kalmasın, Isparta’yı gerçekten sevdiğini söyleyen yerel yöneticilerimizi bu konuda sonuç alıcı bir şeyler yapmaya davet ediyorum. Bu samimiyet testini bir an önce neticelendirelim, böylece şehrimize kıymetli bir değer kazandıralım. İnsanımız da, bölge esnafı da bunu hak ediyor.